{ "title": "Diş Dokuları", "image": "https://www.doku.gen.tr/images/Dis-Dokulari-43.jpg", "date": "19.01.2024 08:14:38", "author": "serhat tonbul", "article": [ { "article": "Diş dokuları, vücudumuzda bulunan birçok doku gibi önemli fonksiyonları olan bir yapıdır. Dişlerimiz sindirim sistemimizin başlangıcı olarak ağzımızda bulanan kesici yapılardır. Fonksiyonlarına göre farklı isimler almış olan dişlerimiz dokulardan meydana gelmiştir. Bu dokular sayesinde yediğimiz ya da içtiğimiz yiyeceklerin ısılarını algılayabiliriz. Diş dokularında meydana gelen bozulmalarda iltihaplanmalar, ağrı ve diş kaybı oluşabilmektedir. Diş dokuları düzgün fırçalanmayan dişler üzerinde oluşan çürükler nedeniyle tahrip olmaktadır.

Şimdi bu diş dokularına ayrıntılı olarak bakalım

Diş minesi: Diş minesi vücutta bulunan en sert bölümlerden biridir. Dişlerin koruyucu tabakası olan diş minesi, dişi koruyucu katman şeklinde çevrelemiştir. Yapısında yüksek miktarda inorganik madde bulundurmaktadır. İçerisinde pulpa bölümüne uzanan kanallar bulunmadığı için çok hassas değildir. Neredeyse %95 olarak kalsiyum tuzlarından meydana gelmiştir. Diş minesinin yapısı altıgen kristaller şeklindedir. Bu kristal yapının oluşum anne karnında iken başlamaktadır. Hamilelik döneminde anneni aldığı normalin dışındaki ilaçlar gelişimin sekteye uğramasına neden olabilmektedir. Diş minesinin kendisini iyileştirebilme özelliği bulunmamaktadır.

Dentin: Yetişkin bir bireyde dişin %75'lik kısmını oluşturan dentin, dişin orta bölümünde bulunmaktadır. Bu bölüm diş minesine nazaran ısıya ve dokunmaya karşı hassas yapıdadır. İçeriğindeki tamir hücreleri sayesinde nispeten de olsa kendisini yenileyebilmektedir. Dentin bölümünün taç kısmında mine, kök bölümünde ise sement bulunmaktadır. Bu bölüm canlı bir yapıdadır. %70 mineral tuzlar, %20 organik madde ve %10 sudan meydana gelmektedir. Dentin yapmaya yarayan hücreler 'Odontoblast' olarak adlandırılmaktadır. Yapısında bulunan kanalcıklar, diş minesi çürüdüğü zaman ya da dolgu vb. İşlemler sırasında işlem gördüğünde açık kalırsa tatlı, sıcak ve soğuk gibi yiyecekler yerken ağrı yapmaktadır. Yaş ilerledikçe daralan kanalcıklar yüzünden dişin bu hassasiyeti kaybolmaktadır.

Pulpa: İçerisinde sinir ve damarların bulunduğu tabakadır. Dişin taç kısmından başlayarak kök uçlarına kadar devam etmektedir. Kök kısmında ağaç kökleri gibi dallanma yaparak çene kemiği içerisinde bulunan sinirler ile temas kurar. Bu bağlantı sayesinde dişin canlılığı sağlanmaktadır. Tıpkı bir ağacın topraktan su alması gibi. Aşırı duyarlı bu sinirler ile sıcak ve soğuk algılanmaktadır. Burada bulunan koruyucu hücreler çürüğe karşı yenik düşerler ise pulpa açıkta kalır ve iltihaplanma başlar.

Sement: Kökün etrafını kaplayan kemik tabakadır. %65 inorganik maddeden oluşmaktadır. Mine tabakası kadar sağlam değildir. Diş eti çekilmesi hastalığında açığa çıkar ve hassasiyet meydana getirir. Diş eti sert ve lifli bir yapıdadır. Doğal rengi uçuk pembe olmaktadır.

Gördüğünüz bu diş dokularının sağlıklı kalabilmesi için düzenli fırçalama ve düzenli diş kontrolü çok önemlidir.

" } ] }