{
    "title": "Doku Kültürü",
    "image": "https://www.doku.gen.tr/images/doku-kulturu.jpg",
    "date": "20.01.2024 02:18:50",
    "author": "Tuncay Sakman",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Doku Kültürü,</b> küçük doku ve organ parçalarının steril ve uygun besin ortamlarında yetiştirilmesine doku kültürü adı verilir. Claude Bernard, geçen yüzyılın sonlarında canlı olan dokuların aktivitelerinin düzenlenmesinde iç çevrenin dokularla etkileşim halinde olduğunu ve iç çevrenin bu aktivitelerini düzenlediğini ortaya çıkarmıştır. İlk başlarda bitki doku kültürü ve hayvan doku kültürü ayrı olarak gelişmiş, son yıllarda ise her iki alandn karşılıklı bilgi alışverişi gerçekleşmiştir.</div><div><br></div><div><b>Doku kültürünün gelişimi</b></div><div><br></div><div>1838-1839 yıllarında doku kültürü, Scheilden ve Shawalk ortak çalışmaları ile başlamıştır. 1898 yılında Haberland aseptik kültürde bitki dokusunu geliştirmiş, ardından bunu Hanning'in Turpgiller familyasındaki embriyo kültür çalışmaları takip etmiştir. Doku kültürü ile bitkilerin yetiştirilebileceğini ilk olarak 1950 yılında Prof. F. C. Stewart ve Dr. Georges Morel tüm dünyaya göstermiştir.</div><div><br></div><div>Ülkemizde ise doku kültürü ile ilgili ilk çalışmalar 1970'li yıllarda başlamıştır. İlk bitki doku kültürü laboratuvarı 1973'te Ankara Üniversitesi'nde açılmış ve doku kültürü ile çalışmalar başlatılmıştır. Hemen ardından 1978'de Ege Bölgesi Zirai Araştırma Enstitüsü'nde Yalova'da Atatürk Bahçe Kültürlerini Araştırma Enstitüsü'nde ve son olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi bölümünde doku kültürü laboratuvarı kurulmuş ve bu alanda çalışmalara başlanmıştır.</div><div><br></div><div>Bitki doku kültürünün amacı, genetik varyabilite sağlamak ve yeni çeşit oluşturmaktır. Ayrıca çevre koşullarından etkilenmeyen doku kültürü ile bitki çoğaltımı kolay ve hızlıdır. Bunun sonucunda Üstüm özellikli bitki çeşitleri daha çabuk elde edilir. Ayrıca kaybolan türlerin korunması için de doku kültüründen faydalanılır.</div><div><br></div><div><b>Doku kültürü işlemi ve özellikleri nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Bu işlemde özellikle kullanılan besi yerinin bakteriler ile etkileşimi ve kimyasal maddelerin zararı büyük tehlike olarak görülmektedir. Bu sebeple malzemelerin hazırlanması ve seçiminde titiz olunması gerekir. Ayrıca kullanılacak eşyaların besi yeri ile teması olacağından steriliteye önem verilmelidir.</div><div><br></div><div><b>Doku kültürünün</b> besin ortamını oluşturan maddeler başlıca 6 grupta toplanırlar:</div><div><ul><li>Besin ortamının %97'sini saf su oluşturur.</li><li>Azot, potasyum, kükürt, fosfor, kalsiyum vb. Gibi mineraller besin birleşimi halinde verilir.</li><li>Karbonhidratlar da bu bileşimde yer alır.</li><li>Vitamin ve hormonlar yer alır.</li><li>Aminoasitler ve bazı azotlu bileşikler bulunur.</li><li>Organik kompleksler (Örneğin, Hindistan cevizi sütünün yüzde 15'lik kısmı)</li></ul></div><div>Bitki doku kültürü üretim şekli diğer üretim şekillerinden farklıdır. Meristem, polen, anter gibi çok küçük bitki parçalarının kullanılması ve steril ortamlarda çalışması gibi durumlar yapay bitki üretimine göre oldukça zordur.</div><div><br></div><div><b>Doku kültürü ile üretimin faydaları nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Gelişmiş ülkelerde doku kültürü ile üretim ticari fayda olarak kullanılmaktadır. Bu faydalardan bazıları şunlardır:</div><div><ul><li>Generatif ve vegatatif üretim yöntemleri ile çoğalması zor olan bitkilerin üretilmesi</li><li>Virüslerden arınmış bitkilerin elde edilmesi</li><li>Bitkilerin ıslahı</li><li>Eczacılıkta ve kimya sanayisinde farklı çeşitlerde bitkilerin üretilmesi</li><li>Genetik kaynağı materyalinin uzun süre muhafaza edilebilmesi</li></ul></div>"
        }
    ]
}