{ "title": "Hücre ve Doku Kültürü", "image": "https://www.doku.gen.tr/images/hucre-ve-doku-kulturu.jpg", "date": "21.01.2024 00:37:10", "author": "merve gündoğdu", "article": [ { "article": "Hücre ve Doku Kültürü, Hücre Kültürü, hücrelerin kontrollü koşullar altında yetiştirilmesi işidir. Hücre kültürü ifadesi, çok hücreli ökaryot hücrelerinden hususiyetle hayvan hücrelerinden kaynaklanan hücrelerin kültürlenmesi için kullanılır. Hücre kültürleriyle ilgili yapılan çalışmalar günümüzde popüler araştırma konularında önemli bir kısmını kapsamaktadır. Örneğin, kanser gibi türlü patolojik durumlarda belli bir cismin tesirlerini ya da bir hücre veya dokuda üretilmekte olan belli bir maddenin işlevlerini saptamak maksadıyla hücre kültürleri oluşturulabilmektedir. Hücre kültüründe belirli bir hücreden çoğaltılan hücrelerde türlü işlemler yapılarak canlı ortamında yapılması zor olan denemeler oluşturulabilir ve buradan yola çıkılarak sonuçlara ulaşılabilir.

Hücre Kültürü Üzerine Yapılan Çalışmalar

Hayvansal hücre kültürü yöntemleri 1900'lü yılların ortalarında laboratuvarda devamlı olarak uygulanmaya başlanmış ancak asıl doku kaynaklarından ayrılan sürdürülebilir yaşayan hücre hatları ifadesi 19. Yüzyılda ortaya çıkmıştır.

19. Yüzyılın başlarında İngiliz fizyolog Sydney Ringer sodyumlu, potasyumlu, kalsiyumlu ve magnezyumlu klorürler içermekte olan tuz çözeltilerinin, beden dışında yaşayan bir hayvan kalbinin atışını devam ettirebilmesi için uygun olduğunu deneylerle kanıtlamıştır. 1885 yılında Wilhelm Roux adlı bilim adamı ise bir tavuk embriyosunun sinir plağının bir kısmını ayırmış ve ılık bir tuzlu su çözeltisinde dokuyu birkaç gün bekletip yaşatarak doku kültürünün temellerini oluşturmuştur.

Ross Granville Harrison, 1907-1910 yıllarında yapmış olduğu deneylerle doku kültürünün yöntemini belirlemiştir. 1913 yılında Carrel steril koşullarda düzenli olarak beslenmeleri ile hücrelerin kültür ortamında uzun bir müddet hayatta kalıp çoğalabildiklerini ortaya koymuştur. Earle ve arkadaşları ise 1948 yılında L hücre hattı adı verilen hattı saflaştırmak suretiyle hücrelerin kültüre alındıkları zaman koloniler oluşturduklarını görmüşlerdir. Hücre kültürü yöntem ve teknikleri 1940-1950'li yıllarda viroloji çalışmalarını desteklemek maksadıyla önemli ölçüde geliştirilmiştir. 1952 yılında Gey ve arkadaşları günümüz dünyasında oldukça bilinen HeLa hücre düzeneğini, bir insan servikal karsinomasından oluşan hücrelerin sürekli serisi şeklinde gözlemlemişlerdir.

1986 yılında Martin ve Evans ile arkadaşları, fareden pluripotent embryonik kök hücrelerini saflaştırarak bunun kültürünü yapmışlardır. 1998'de Thomson, Gearhart ile asistanları ise insan embryonik kök hücrelerini yalıtmayı başarmışlardır. Hücre kültüründe virüslerin gelişimi saflaştırılmış virüs aşılarının hazırlanıp üretilmesi sağlanmıştır. Örneğin, Polio aşısı hücre kültürü yöntemleri kullanılarak yapılan ilk maddelerden biridir. Bu aşı, maymun böbreği hücre kültüründe virüsü yetiştirmek için bir teknik geliştiren bundan dolayı Nobel Ödülü almış olan John Franklin Enders, Thomas Huckle Weller ve Frederick Chapman Robbins adlı bilim adamlarının araştırmalarıyla mümkün olmuştur.

Doku Kültürü ve Üzerine Yapılan Çalışmalar

Doku kültürü, doku ve hücrelerin canlılar dışında sıvı, yarı sıvı veya katı besi yeri kullanılması ile yetiştirilmesi işine denir. Doku kültürü hücre kültürüyle aynı manaya gelecek şekilde kullanılabildiği gibi, herhangi bir canlıdan alınan doku parçasının invitro olarak yetiştirilmesi manasına da gelmektedir. Canlı vücudundan bağımsız bir şekilde, belirlenen kriterler altında tutulabilen hücrelere belirlenen işlemler yapılıp, sonuçları daha nesnel olarak gözlemlenmektedir. Günümüz bilim dünyasında doku kültürü, hücre biyolojisi araştırmalarında çok önemli bir konuma sahiptir. Hücre ve doku kültürü sistemlerinin gelişme göstermesi geçen yüzyılın sonlarına dayanmaktadır.

1878 yılında Claude Bernard, canlı dokuların hareketlerinin düzenlenmesinde iç çevrenin önemli kısımlarına da inerek, bu iç çevrenin dokularla etkileşime girdiğini ve bu hareketleri düzenlediğini ortaya koymuştur. Ülkemizde bu konudaki ilk inceleme ve çalışmalar 1970'lerin ilk yarısında başlamış olmakla beraber 20 yıllık bir geçmişi vardır. 1973 ilk bitki doku kültürü laboratuvarı Ankara Üniversitesi'ne bağlı Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde kurulmuş olup, konuyla ilgili olarak üretime dönük çalışmalar başlatılmıştır. 1978 yılında ise Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı Ege Bölgesi Zirai Araştırma Enstitüsünde hemen arkasından da Yalova'da Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde ve son olarak da Ege Üniversitesi bünyesinde yer alan Ziraat Fakültesi Bitki Koruma bölümünde doku kültürü üzerine laboratuvarlar kurulmuş olup, çalışmalara başlanmıştır.
" } ] }