Bağ dokuları, dokular arasında bulunan alanları dolduran en temel dokularımızdır. Bu doku, hücreler arasındaki boşlukları doldurur ve hücreleri birbirine bağlar. Bağ dokuları, vücudumuzun şeklinin verilmesi ve bakımından sorumlu olan dokulardır. Mekanik bir görev üstlenmiştir; hücreleri ve organları birbirine bağlayarak ayrıca matriks oluşturarak vücudu destekler. Vücuda giren enfeksiyonlara karşı koruma sağlar ve vücutta herhangi bir hasar olduğunda onarımı üstlenir.

Hücrelerin oluşturduğu diğer dokulardan farklı olarak, bağ dokusunun ana bileşeni hücre dışı maddelerdir. Hücre dışı madde, şekilsiz bir temel madde, protein lifleri ve doku sıvısından oluşur. Bağ dokusunda yer alan moleküller, yapısal fonksiyonlarının yanı sıra hücre çoğalmasını ve hücre farklılaşmasını kontrol eden hormonlara yönelik bir depo oluşturma özelliğine de sahiptirler. Ayrıca, matriks hücrelerle kan arasında besin ve metabolik atıkların değişimini sağlamakla görevli bir dokudur.

Bazı bağ dokusu hücreleri yerel olarak çoğalır ve bağ dokusu içerisinde kalır. Bu şekilde çoğalan hücreler, bağ dokusu içerisinde kalıcıdır. Lökozitler gibi bazı hücreler ise diğer kısımlardan gelerek geçici olarak yerleşim gösterirler. Bağ doku, epitel dokunun altında yer alır. Bu doku, hücreler arası madde olan intraselüler madde, zemin maddesi, matriks ve fibroblastlardan oluşur. Fibroblastlar, bağ dokusunda en fazla bulunan hücrelerdir. Bağ dokusunu oluşturan hücreler, zemin maddesi ve fibroblastlar vücutta çeşitli şekillerde, yani gevşek ya da sıkı yerleşimlerine göre sınıflara ayrılır.

Bağ dokuları, vücudun yapısal bütünlüğünü korumak, organları ve diğer dokuları desteklemek ve korumak gibi temel görevler üstlenir. Ayrıca, bağ dokuları vücutta çeşitli enfeksiyonlara karşı koruma sağlar ve hasar durumunda onarım süreçlerini başlatır. Hücreler arası iletişimi ve madde alışverişini sağlamada kritik bir rol oynar. Bu açıdan, bağ dokuları hem yapısal hem de fonksiyonel olarak vücudun sağlıklı bir şekilde çalışmasında merkezi bir rol oynar.

Bağ dokularının temel özellikleri arasında esneklik, dayanıklılık ve farklılaşma yetenekleri bulunur. Bu özellikler, bağ dokularının çeşitli mekanik streslere karşı direnç göstermesine ve yaralanmalardan sonra hızlı bir şekilde iyileşmesine olanak tanır. Ayrıca, bağ dokularının içinde bulunan hücreler, çeşitli biyokimyasal sinyallere cevap vererek vücudun homeostazisini korur.